27 Aralık 2007 Perşembe

balıkesir ayvalık tanıyalım









Ege Bölgesi'nde, Balıkesir İli'ne bağlı bir ilçe olan Ayvalık'ın kuzeydoğusunda Burhaniye, güneydoğusunda İzmir, kuzey ve batısında da Ege Denizi yer almaktadır. Ali Bey Adası (Cunda Adası) da ilçe sınırları içerisindedir. Ayvalık, alçak tepelik alanlardan oluşur. Madra Dağının uzantıları ilçenin güneydoğusuna kadar uzanır ve denize doğru da gittikçe alçalır. Bu kesimler küçük tepelikler halindedir. İlçenin ovaları daha çok kıyı kesiminde olup, güney ve güneybatıda düz, kuzeyde ise daha karmaşıktır.

Balikesir’in en önemli yörelerindendir.Irili ufakli 22 adasi vardir.Yük ve yolcu gemilerinin yanaştigi iskele ve yat limanı şehir merkezindedir.

İlçeden geçen en önemli su kaynağı da Ege Denizi'ne güneyde dökülen Madra Çayı'dır. Yüzölçümü 266 km2 olup, toplam nüfusu 58.738'dir.

İlçenin ekonomisi tarım ve turizme dayanmaktadır. İlçe ekonomisinde önceliği zeytin üretimi ve bununla ilgili sanayi kolları almaktadır. Ayvalık'ın büyük bir bölümü zeytinliklerle kaplıdır. Ayrıca çamfıstığı, mandalina, bağcılık önemlidir. Bağyüzü Köyü'nde yetiştirilen Kozak üzümü ile ünlüdür. Son yıllarda turfanda sebzecilik ve Kozak çam balı üretimi yoğunluk kazanmıştır. Balıkçılık ve balık restoranları da ilçenin önemli bir gelir kaynağıdır.

Dogal ve turistik zenginlikleri yönünden yaz sezonu boyunca Ayvalık'a turistik turlar düzenlenir. Buradaki Seytan Sofrası, Alibey Adası (Cunda) ve Sarımsaklı Plajları önemli turistik merkezlerdir. Bunlardan Sarımsaklı Plajları ilçe merkezine 8 km.uzaklıkta olup, 7 km.uzunlugunda, 100 m.eninde bir kumsala sahiptir. Burada modern turistik tesisler kurulmuştur. Şeytan Sofrası, çam ormanları ile kaplı yüksek bir tepededir. Cunda Adası ada olarak geçmesine rağmen, toprakla doldurularak ilçe ile birleştirilmiştir.

Ayvalık yöresi çok eski bir yerleşim merkezidir. Buraya ilk yerleşenlerin Mysialılar olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda bir Aiol kenti olduğu sanılan bu yöre 20 küçük adadan oluştuğundan ötürü Hekatonnesos adı verilmiştir. Hekatos sözcüğü ile antik çağlarda burada yaşayan insanlar Apollon'a saygı duyduğu da bu isimden anlaşılmaktadır. Nitekim yörede Apollon ile ilgili kalıntılara rastlanmaktadır. Strabon buradan; “ Asia ile Lesbos arasında boğazda yaklaşık yirmi küçük ada vardır. Timosthenes’e göre bunlar kırk tanedir. Bunlara Hekatonnesos denir.” diye söz etmektedir. Ayrıca Ayvalık yöresinde Pordoselene isimli antik bir kent olup, bununla ilgili olarak Strabon “Hekatonnessos, Apollonnesos’a karşılıktır; çünkü Hekatos Apollon’dan başkası değildir. Apollon özel olarak,aşırı derecede kutsanan bir tanrıdır. Bu adaların yanında,içinde aynı isimde bir kent bulunan Pordoselene vardır. Bu kentin önünde daha büyük olan,aynı isimde fakat iskân edilmemiş ve içinde Apollon’a ait bir tapınak bulunan bir ada vardır" diyerek bu konuya açıklık getirmiştir.

Ayrıca antik kaynaklarda Ayvalık, Taliani ve Kydonia isimleri ile geçmektedir. Yöre MÖ.330-30 arasında Büyük İskender'in hakimiyetine girmiş, MÖ.30-MS.395 yılları arasında Romalılar, daha sonra da Bizanslılar buraya egemen olmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk devirlerinde buradaki doğal limanlardan yararlanılmış, XV.yüzyılda Osmanlılar egemen olmuş ve buradaki Rum halkı ile Anadolu'dan getirilen Türk toplulukları birliklte yaşamıştır. XIX.yüzyılda en parlak dönemini yaşayan kentteki, Rum kökenliler 1821 Yunan ayaklanmasına katılmış, bunun sonucu olarak da ilçeyi terk etmişlerdir.

I.Dünya Savaşı sonrasında Ayvalık, 29 Mayıs 1919'da Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, Ali Çetinkaya önderliğinde toplanan gönüllülerle Ayvalık'ta bir savunma cephesi oluşturulmuştur. Bunun ardından 15 Eylül 1922'de Ayvalık Yunanlılardan geri alınmıştır. Kurtuluş Savaşı sonrasında yapılan Lozan Antlaşması ile Ayvalık Rumları Yunanistan'a göç etmiş, Midilli, Girit ve Makedonya'dan gelen Türkler de Ayvalık'a yerleştirilmiştir.

Ayvalık'ta Helenistik, Roma dönemlerine ait keramik parçalarına yüzey buluntusu olarak sık sık karşılaşılmaktadır.

alıntı

0 yorum: