28 Aralık 2007 Cuma

HİTİTLER (MÖ. II. bin - VII. yy.)




M.Ö. 2000 yıllarında Anadolu'ya gelmişlerdir. Hititlerin Avrupa veya Kafkaslardan geldikleri sanılmaktadır. Konuştukları dil bakımından Hint-Avrupa kökenli bir kavim oldukları düşünülmektedir.

Orta Anadolu’ya (Kızılırmak yayı içerisinde kalan Kapadokya ) yerleşen Hititler, burada Hattilerle kaynaşarak güçlü bir medeniyet kurmuşlardır.

Hititler, Anadolu'nun iç bölgelerine yerleşmişlerdir.

Hititlerin, yerleştikleri bu alanlarda Hattiler oturmaktaydılar. Ayrıca Mezopotamya'da bulunan bazı devletlerin de (Asur, Babil vb.) ticaret kolonileri bulunmaktaydı.

Hattilerle kaynaşarak güçlü bir medeniyet kurdular ve Anadolu uygarlıklarına öncülük ettiler.

Asurlularla gelişen ticari ilişkileri aracılığıyla Anadolu'da tarih devirlerini başlattılar.








FİRİGLER




MÖ XII. Yüzyılda Hititlerin yıkılmasına yol açan göçler sırasında boğazlar yolu ile batıdan Anadolu’ya gelmişlerdir. Önceleri Sakarya ırmağıyla, Büyük Menderes ırmağının yukarı bölgelerine (Eskişehir, Afyonkarahisar ve Ankara) yerleşen Frigler (Bu bölge M.Ö. 1000 yıllarından itibaren Frigya olarak anılmıştır ).

M.Ö. 750'den sonra güçlü bir devlet kurdular.

Devletin kurucusu Gordios, başşehri Polatlı yakınlarındaki Gordion'dur.

Hititlere saldırıp onları ortadan kaldırdıktan sonra sınırlarını doğuda Kapadokya, güneyde Çukurova'ya kadar genişlettiler.

En yoğun bulundukları bölgelerin de Sakarya ırmağı vadisiyle Ankara arasındaki topraklar olduğu anlaşılmıştır.

Kral Midas döneminde Orta ve Güney Doğu Anadolu’ya egemen oldular.

Başkentleri Gordion olan Frig Devleti M.Ö. 8. yüzyılda en güçlü dönemini yaşadı.

Friglerle ilgili tarihî bilgiler çok azdır. M.Ö. 700'lerde Hint-Avrupa asıllı Karadeniz’in kuzeyinden gelen Kimmerler, Friglere saldırarak onları büyük bir yenilgiye uğratmışlardır. Kimmerlerin saldırısıyla çok zayıf düşen Frigler, zamanla Batı Anadolu'da güçlü bir devlet kurmuş olan Lidyalıların egemenlikleri altına girmişlerdir (M.Ö. 676).







LİDYALILAR




Anadolu'nun batısında Gediz ve Menderes ırmakları arasında kalan bölgeye İlkçağda Lidya, bu topraklarda oturanlara Lidyalılar denilmiştir.

Hint - Avrupalı bir kavim olan ve doğudan Anadolu'ya gelen Lidyalılar önce Hititlerin daha sonra da Frigyalıların egemenliği altında yaşadılar.

Dilleri, Hitit dili ile benzerlik göstermektedir.

Lidyalılar, Frigyalıların yıkılmasından sonra Kral Giges zamanında bağımsız bir devlet kurdular (M.Ö. 687).

Lidyalıların başkenti, dönemin en büyük ve zengin kentlerinden olan Salihli yakınlarındaki Sardes (Sard)’dır.

Giges, devletin sınırlarını genişletti. Doğu sınırları Kızılırmak ırmağına kadar uzandı.

Kimmerlere karşı Asurlularla işbirliği yapmışlar ve bunun sonucunda Kral Yolu Asur'a kadar uzanmıştır.

Kral Alyattes zamanında Medlerle savaş yapıldı. MÖ 585 yılında barış yapılarak, Kızılırmak iki devlet arasında sınır oldu.

Son kralları Krezus dönemi Lidya'nın en parlak zamanı oldu. B

aşkentleri Sard aynı zamanda dönemin kültür ve sanat merkeziydi. Ancak bu durum uzun sürmedi. Adalar (Ege) Denizi’ne çıkmak istemeyen Pers Kralı Kyros (Kirus), Mısır'la ittifak yapan Lidya Kralı Krezus'u yenerek Lidya Krallığına son verdi (M.Ö. 546).






İONYALILAR




İyonya, İzmir ile Büyük Menderes ırmağı arasında kalan kıyı bölgesinin adıdır. Burada oturanlara da İyonyalılar denirdi.

M.Ö. 12. yüzyıldan önce, Yunanistan'daki Akalar, koloniler kurmak ve Dorların yıkıcı etkilerinden kaçmak amacıyla, Anadolu'nun Ege denizi kıyılarına gelip yerleşmişlerdir. İzmir kenti ve Büyük Menderes ırmağı arasındaki topraklarda birçok kent devleti kurmuşlardır.

Bu kent devletleri, M.Ö. 7. yüzyıldan sonra Lidyalıların, Perslerin ve İskender İmparatorluğunun egemenliği altında kalmışlardır (M.Ö 334).

İyon kentleri verimli topraklar üzerinde bulunmalarının yanı sıra, önemli bir kültür, sanat ve ticaret merkezleriydi. Özellikle Miletos (Milet), Ephesos (Efes), Smyrna (İzmir) gibi kentler bunların başında geliyordu.

Anadolu kültürü ve Aka medeniyetinin etkisinde kalan İyonyalılar, ayrı kent devletleri hâlinde yaşadılar.

Lidyalılar, İyonyalıların Anadolu ve Ön Asya ile ticaret yapmalarını engellemişlerdir. Bunun üzerine İyonyalılar donanmalarıyla Akdeniz ve Karadeniz'e açılmışlar, koloniler kurarak bugünkü birçok yerleşim yerinin temelini atmışlardır.

İyonya kent devletleri M.Ö. 7. yüzyıldan itibaren Lidya egemenliğine girmiştir. Efes, Foça, Milet kentleri Lidyalılardan sonra Pers, Makedon ve Roma ordularının saldırısına uğramıştır







URARTULAR



Urartu Devleti önceleri beylikler halinde yaşayan Asya kökenli Hurri kabileleri tarafından M.Ö. XI. yüzyılda Van gölü ve çevresinde kurulmuştur.

Devletin kurucusu l. Sav (r)dur, başkenti Tuşpa (Van)’dır.

M.Ö. 900 yılı sonlarına doğru Urartu Devleti'nin sınırları doğuda Hazar denizinden, batıda Malatya'ya; kuzeyde Erzurum ve Erzincan'dan, güneyde Musul ve Halep'e kadar uzanmıştır.

Urartulular üç yüz yıl kadar bu bölgenin en büyük devletlerinden biri olmuşlardır. Urartular yaklaşık 200 yıl boyunca Doğu Anadolu'ya hâkim oldular.

Bu bölgenin egemenliği için Asurlular ile devamlı savaşlar yaptılar.

Urartu Devleti Kafkaslardan gelen Kimmer ve Saka (İskit) akınlarıyla sarsıldı. Urartular M.Ö. 600'lerde Medlerin Anadolu'yu istilası sırasında yıkılmışlardır.








İRAN ANADOLUSU




İran’da ilk Partlar, sonra Medler yaşamıştır. MÖ 6. yy.da Persler Medler'i yıkmışlardır. Çok büyük bir imparatorluk kurmuşlardır. İndus Nehri'nden Ege Denizi'ne, Kafkaslar'dan Basra Körfezi'ne kadar






PERSLER

Anadolu M.Ö 543–333 yılları arasında İran’da kurulan Pers imparatorluğunun hâkimiyetinde kaldı.

1. Medleri yıkarak tarih sahnesine çıktılar. Persler MÖ. 550 yılında İran’da büyük bir imparatorluk kurmuşlardır. Dağınık Pers boylarını Kral Kiyrus bir yönetim altında topladı. Büyük bir orduyla Medler üzerine yürüdü ve Med Krallığına son vererek Pers Krallığını kurdu.

2. Mezopotamya'daki II. Babil devletine son verdiler.

3. Persler M.Ö. 543'te Lidyalıları mağlup ederek Anadolu’nun tümüne egemen oldular. Batı Anadolu'daki Lidya devletine ve İyon şehir devletlerini egemenliklerine aldılar Anadolu MÖ 543–333 yılları arasında Pers hâkimiyeti altında kalmıştır.

4. Kafkasya'daki İskitleri yenilgiye uğrattılar.

5. Ege denizi ile Karadeniz arasında yapılan Boğazlar ticaretini ele geçirmek için Yunanistan'daki Atina devletiyle savaştılar. Başarılı olamadılar. Bu savaşlardan biri olan Maraton savaşını kaybettiler.

6. Perslerin egemenlik alanı doğuda Maveraünnehir'den ve Hindistan'dan başlayarak Trakya'ya ve Mısır'a kadar genişlemiştir. Bu toprakları kolay yönetebilmek için "Satraplık" denilen vilayetler kurmuşlar ve buralara valiler (satraplar) atamışlardır. Valiler Anadolu’da bağımsız bir kral gibi hareket ettiler. Ayrıca güçlü ordular kurmuşlardır.

@ Anadolu’nun imarı için gayret gösteren valiler, Anadolu uygarlığına müdahalede bulunmamışlardır.

@ Persler Anadolu'da siyasi istikrarı sağladılar, ticaret yollarını yeniden işlek hale getirdiler. Bu da ticaretin gelişmesini sağlamıştır.

@ Manyas Gölü kıyısındaki Daskyleion (Daskilyon/Ergili) bu dönemin en önemli kültür merkezi olmuştur.

@ Bodrum’daki Mausaleum (Mozale:Kral Mezarı) dünyanın yedi harikasından biri sayılmıştır.

7. Tarihin ilk düzenli posta teşkilatını ve ilk istihbarat teşkilatını kurdular.

8. İmparatorluğu kapsayan ticaret yollarına önem verdiler. Ayrıca imparatorlukta sadece Pers parasının geçerli olmasına önem vermişlerdir.

9. Zerdüşt dinine inanmışlardır. Bu dinde cennet ve cehennem anlayışları bulunmaktaydı. Ateş kutsal sayılmıştır. Persler önceleri çok tanrılı dine sahiptiler.

10.Pers devletine Makedonya kralı Büyük İskender düzenlediği Asya seferinde son vermiştir (MÖ 333).

@ Anadolu'da çok önceden itibaren kurulmuş yüksek ve kalıcı uygarlık, Pers etkisini azaltmış; Pers kültürü Anadolu'ya egemen olamamıştır.

@ Sasaniler, İslam'dan önce İran'da egemen olan son devlettir. Hz. Ömer döneminde yıkılmış ve bölge İslamlaşmıştır.










HELLEN (BÜYÜK İSKENDER ) DÖNEMİ





MÖ. VII. yy. da Yunanistan'ın kuzeyinde kurulan Makedonya Devleti, II. Philip döneminde Balkanların büyük bir kısmını ve Yunan şehir devletlerini egemenliği altına alarak Hellen birliğini kurmuştur.

Doğu (Asya) seferi: Makedonyalı Philip'in oğlu Büyük İskender ı İskender, İyonya şehir devletlerini Pers istilasından kurtarmak için M.Ö. 334 yılında Doğu (Asya) seferine çıkar.

Temel Nedeni: Büyük İskender'in tek dünya devleti kurmak

Seferin Sonuçları:

1) Anadolu, İran, Mezopotamya ve Mısır ele geçirilerek Persler'e son verilmiştir. MÖ: 331 yılında Gavgamela savaşında Pers kralı Darius’u üçüncü kez yenerek Anadolu, Suriye, Mısır ve İran’a hâkim oldu.

2) Mısır'a geçerek İskenderiye şehrini kurdu,

3) Hayber'i geçip Hindistan'a ulaştı. MÖ: 327 yılında Hindistan seferine çıkıp, Pencap bölgesine kadar olan yerleri ele geçirdi.

4) Ordunun geri dönmek istemesi ile seferi yarıda bıraktı.

5) Doğu ve batı kültürünün karışmasıyla "Hellenizm" doğmuştur.

6) Doğu - Batı ticareti ve kültürel etkileşimi artmıştır.

7) Önemli kültür ve ticaret merkezleri kurulmuştur, (İskenderiye, İskenderun)

8) Doğu'nun dini anlayışından etkilenilmiştir.(rahip-kral)Doğudaki Tanrı- Kral anlayışı benimsenmiş

9) Demokrasiden dönülmüştür.

İskender MÖ: 323 yılında Babil’de öldü. Büyük İskender’in ölümü üzerine ülke, komutanları arasında bölüşüldü. Buna göre;

1) Mısır'da- Ptolemeler Krallığı (MÖ 231–30)

2) Avrupa’da (Makedonya'da) Antigonitler (Makedonya) Krallığı kuruldu. (MÖ 279–168)

3) Asya’da (Trakya- Batı Anadolu ve Hindistan arasında) Selevkoslar Krallığı (MÖ 321–64). Bu krallığın yıkılmasından sonra küçük krallıklar kuruldu. Bunların başlıcaları;

a) Bitinya Krallığı: Kuzeybatı Anadolu'da

b) Pontus Krallığı: Karadeniz’in güney kıyılarında

c) Kapadokya Krallığı: Orta Anadolu’da

d) Bergama Krallığı: Batı Anadolu'da kurulmuştur.

Bergama ve Bitinya Krallıkları Yunan, Pontus Krallığı da doğu uygarlıklarının temsilcisi olmuştur.

Bunların en önemlisi Bergama krallığıdır. Bergama, Asklepeion Sağlık Merkezi ve 200.000 cilt kitaba sahip kütüphanesiyle dünyanın önemli sağlık ve kültür merkezlerinden biri olmuştur. Ayrıca, Koyun ve keçi derisinden Parşömen adlı bir kâğıt yaparak birçok eser günümüze ulaşmıştır. Önemli sanat eserleri yaptılar. En önemlisi de Zeus Tapınağı’dır.









ROMA İMPARATORLUĞU DÖNEMİ



İtalik, Etrüsk ve Latinlerce oluşturulup, İtalya' da kurulmuştur. Bugünkü İtalya’da kurulmuş olan Roma Medeniyetini oluşturanlar, Anadolu’dan geldikleri varsayılan Etrüskler ve bölgeye sonradan gelen İtalikler olmuştur.

Roma, Etrüsk krallar zamanında bayındırlık alanında çok gelişti. Etrafı surlarla çevrildi.

Roma, M.Ö X. yüzyılda Tiber ırmağı kıyısında Latinler tarafından kuruldu. Roma devletini Etrüskler’in hâkimiyetine son veren Romalus (Romulus)tarafından kuruldu (MÖ. 753)

Romalılar, önce Latinlerle savaştılar. Etrüskleri egemenlikleri altına aldılar. Roma üzerine saldıran Gal’lere mağlup oldular. Gal’ler istilasının sarsıntısı giderildikten sonra fetihlere devam edildi. İtalya’nın güneyindeki Yunan kolonileri ele geçirildi.

M.Ö 275 yılında Romalılar, İtalya birliğini kurmayı başardılar.

Batı Akdeniz hâkimiyeti için Romalılarla Kartacalılar arasında Pön Savaşları başladı. M.Ö 264–164 yılları arasında devam eden savaşlar, Romalıların üstünlüğü ile sona erdi.

Romalılar bundan sonra Doğu Akdeniz hâkimiyeti için Makedonyalılarla savaştılar.

Balkanlar, Anadolu, Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika'nın fethi ile Akdeniz bir Roma gölü halini aldı.









BİZANS İMPARATORLUĞU DÖNEMİ (395–1453)



Siyasi Tarihi: Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasından sonra merkezi İstanbul olan doğu kısmına Bizans İmparatorluğu denilmiştir.

Bizans zaman içinde Helenistik doğu kültürünü benimsedi. Katolik mezhebine bağlı Batı Roma'nın aksine Ortodoks mezhebini benimsemesi Batı ve Doğu Roma'nın birbirlerinden uzaklaşmalarına yol açtı. Ortaçağ boyunca varlığını sürdüren tek devlet olan Bizans'ta sülaleler yönetimi görüldü,12 değişik sülale tarafından yönetildi. İmparator başkomutan, baş yargıç ve yasa koyucu idi. Kilise imparatora bağlı idi. En parlak dönem Justinianus zamanında yaşanmıştır. Akdeniz ve çevresinin tamamına yakın bölgeler Bizans egemenliğine girdi. Ayasofya da bu dönemde yapılmıştır. (532–539). Kuzey Afrika, İspanya’nın kıyı bölgeleri ve İtalya’nın fethi ile en geniş sınırlara ulaşıldı.VII. yüzyıldan itibaren Türk ve Müslümanlarla ilişkiler başladı. Emeviler zamanında İstanbul iki kez kuşatıldı. X. yüzyıldan itibaren Türkler, Anadolu'ya girmeye başladılar. Bizanslılar, Malazgirt'te Türklere yenilerek Anadolu üzerindeki hâkimiyetlerini kaybettiler (1071). İmparatorluğun son zamanlarında din kavgaları önemli bir sorun halini aldı. İmparatorluk devamlı toprak kaybına uğradı. Venedik ve Cenevizliler Bizans'ın durumundan yararlanarak sömürgelerini genişlettiler. İmparatorun İstanbul dışında kalan şehirler üzerinde nüfuzu kalmadı. Tekfurlar bölgelerini diledikleri gibi yönetmeye başladılar. Sonunda Anadolu ve Rumeli'yi eline geçiren Osmanlılar tarafından yıkıldı (1453).








OSMANLI İMPARATORLUĞU



(Osmanlıca: دولت عالیه عثمانیه, Devlet-i Âliyye-i Osmaniyye) 1299 senesinde şimdiki Türkiye Cumhuriyeti'nin Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde, Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Osman Bey tarafından Osmanlı Beyliği olarak kurulmuştur.

En geniş zamanında devlet, üç kıtaya yayılmış, İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma İmparatorluğu'nu (Bizans İmparatorluğu) yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Bey, Oğuzların Kayı boyundandır. Osmanlı Devleti Sünni Müslüman hakim kültürün yönetim, yasama ve yargıda hakim olduğu, Hıristiyan ve Yahudi ve diğer azınlıkların ise belirli yasal düzenleme ve sınırlamalar ayrıştırılmasına rağmen göreceli olarak dini özgürlüklere sahip olduğu bir devlettir. Hakimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Türkiye'deki kimi, ve Türkiye dışındaki tarihçilerin çoğuna göre Osmanlı Devleti yönetim ve yürütmede temel esasları Doğu Roma İmparatorluğu'ndan almış bir imparatorluktur, çağdaş anlamda emperyalizm ve sömürü çağrışımı yapması sebebiyle Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu yerine Osmanlı Devleti kullanımı tercih edilmektedir







TÜRKİYE CUMHURİYETİ(1923-SONSUZA KADAR)



Türkiye, resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Yarımkürede, Avrupa ve Asya kıtaları arasında, kuşbakışı görünümü kabaca doğu-batı doğrultusunda bir dikdörtgeni andıran Anadolu platosu ve Trakya yarımadası üzerinde kurulmuştur. Akdeniz, Karadeniz, bu iki denizi Boğazlar vasıtasıyla birbirine bağlayan Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir. Eski çağın başlıca uygarlık alanları olan Akdeniz dünyası, Balkanlar, Ortadoğu ve Uzakdoğu göç ve ticaret yollarının kesişim noktasında bulunan Türkiye coğrafyası pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Türkiye, rejimi demokrasi olan bir cumhuriyettir. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı sonunda 20. yüzyıl başında yıkılmasından sonra, 1923 yılında Türk Kurtuluş Savaşı ile, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulmuştur. Türkiye, Müslüman çoğunluğa sahip ülkeler arasında en gelişmiş ve modern ülkelerden biri hâline gelmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik sosyal bir hukuk devletidir. Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Konseyi ve İslam Konferansı Örgütü Türkiye'nin üye olduğu uluslararası örgütlerdendir. 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği'ne tam üyelik için müzakerelere başlanmıştır.



ALINTI

0 yorum: