24 Aralık 2007 Pazartesi

ÇOK GÜZEL MANİLER

Bostanlarda fasulye
Anam gitti gezmeye
Ben anamdan örendim
İnce boncuk çizmeye

Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaraman

Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Sennen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim

Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Arnımın yazısına

Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşım dökerek

Tut yedim duttu beni
Yârim unuttu beni
Yarı yola varmadan
Hıçkırık tuttu beni

Ak tavuk aldın mı?
Kümese koymadın mı?
Kör olası gaynana
Sen gelin olmadın mı?

Kapelesi ketenden
Yârim indi trenden
Boynuna sarılayım
Gülünü incelmeden

Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılması

Çaya inesim geldi
Şeker yiyesim geldi
Ala gözlü ablamı
Gene göresim geldi
Su içtim kana kana,
Sular akar yana yana,
Yüzün bir gün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.

Merdiven indirdiler,
Atlara bindirdiler,
Kızım seni kahır eline gönderdiler,
Ağlar silinir silinir ağlar.

Gelin geldi evimize,
Şenlik kurdu köyümüze,
Hoş geldin allı gelin,
Sefa geldin pullu gelin.

Baban carsıya vardı mı?
Alını yeşilini aldı mı?
Suda kızıma dedi mi?
Haydı kızım kutlu olsun.

Haydı kızım kınan kutlu olsun,
Burada dilin tatlı olsun.
Çağırın gelin kızın anasını
Kızı gelin oldu görsün.

Allah muradını verdi bugün,
Anasını kızsız koyan
Evlerini ıssız koyan,
Testisini susuz koyan.

Kahve doktum kuruna,
El vurmayın durula,
Yârime yar diyeni,
Sol göğsünden vurula.

Bayburt’a giden yollar
Uzadıkça uzarlar,
Geçme bizim kapıdan
Eller bana kızarlar.

Maşrapanın kalayı,
Kızlar çeker halayı,
Allah için söyleyin,
Var mı askın kolayı.

Suya bulgur ezerim,
Hem ezer hem süzerim,
Ben yarımın derdinden
Deli olmuş gezerim.
Hey hızara hızara
Dalda elma gızara
Beni sana vermizler
Başka yerden giz ara

Gayadan öküz bakar
Öküzün arnı sakar
Delikanlı dururken
Sakallıya kim bakar

Mendil aldım onbeşe
Onu serdim güneşe
Gitti yârim gelmedi
Beni aldı telaşe

Dağdan kestim kereste
Kuş besledim kafeste
Yârin hasta dediler
Yetiştim son nefeste

Karşıda ala inek
Tüyleri benek benek
Hiç boğazımdan geçmiyor
Yarsız yediğim yemek

Kuş kafese girmiyor
Buna aklım ermiyor
Hiç boşuna ah çekme
Annem beni vermiyor

Evleri sarı boya
Gel yarim doya doya
İç vereme tutuldum
Gamıma koya koya

Armut dalda bir iki
Saydım baktım on iki
On ikinin içinde
Gök yazmalı benimki

İnce yazma düreyim
Aç koynunu gireyim
Uyan uyan sar beni
Yar olduğunu bileyim

Tavanlarda tencere
El vurmadım incire
Gavur babam duymasın
Çeker beni zencire
Çaya indim taş buldum
Yüzüğüme kaş buldum
Neredeydin la sürgün
Yanıma yoldaş buldum

Arabası kirenden
Mendil sallar trenden
Abenim nazlı yarim
Nasıl ayrıldın benden

Kara tren ak tren
Askerleri say tren
Benim yarım kırkbeşti
Postasıyla say tren

İki çeşme yanyana
Su içsem kana kana
Bana ediresini ver
Mektup yazayım sana

Sergenlerde çekirdek
Bostanlarda bitecek
Ben isterim babamdan
Dört davul sekiz köçek

Evleri var üst başta
Kundum dalda taşta
Sen orada ben burda
Akıl kalmadı başta

Harmanı yuvarladım
Samanı çuvalladım
Gara gözlü ey abim
Allaha ısmarladım

Keteni bez edeyim
Hangi yol gözeteyim
Kara gözlü yarimi
Kimlere benzeteyim

Mendil serdim bir taşa
Neler geldi bu başa
Öptüm bir kız yanağı
Dedi bana çok yaşa

İp attım ucu kaldı
Ocakta saçı kaldı
Ben büyüttüm el aldı
Yürekte açı kaldı
Eğer gelinim iyi olursan
Bizde seni överiz
Kotu olursan gelinim
Hepimizde döveriz.

Karatavuk olmadın mı?
Dallara konmadın mı?
Şebek yüzlü kaynanam,
Sen gelın olmadın mı?

Karşıdaki gök ekin,
Aldırdım elimdekin,
Her soran benzim sorar,
Sormazlar kalbimdekin.

Ekim ektim düzlere,
Diken oldum gözlere,
İşte ben gider oldum,
Ayaş kalsın sizlere.

Yıldırım vurdu bizi,
Dal gibi kırdı bizi,
Araya girdi düşman,
Dağlar ayırdı bizi

Arabamın tekeri
Hem ileri hem geri
Benim de bir yârim var
Oruçlar’ın şoförü

Avlu dibi örümcek
Aklım gitti görüncek
Ben aklımı yemedim
Köylülere gidecek

Ayağında mesi var
Odasında sesi var
Bekâr oğlan değil mi?
Kızlarda hevesi var

Ayakkabı aldırdım
Bir sele topukları
Beni baştan çıkaran
Taşköprü kopukları

Ayakkabı giyerim
Üstü beyaz olursa
Kaynanamı severim
Oğlu güzel olursa
Garşıdan gelen atlı
Ne gayratlı gayratli
Ben istedim vermedi
Niman malın gıymatlı

Kara kabak bağ atar
Altında yılan yatar
Ben bilmem mi a yârim
Goynunda neler yatar

Deniz coştu göl oldu
Yârim sana ne oldu
Benim sana yandığım
Memlekette şan oldu

Ev ötene ev yaptım
Çıktım üstüne baktım
Yârim gelecek diye
Çivte lambalar yaktım

Irmak gumsuz galır mı?
Dibi susuz galır mı?
Senin gibi güzelin
Goynu yarsız galır mı?

Karşıdan ünlüyorlar
Badılcan belliyorlar
Bu köy nasıl köyümüş
Varmadan övüyorlar

Mısır ektim azmasın
Gelen geçen kazmasın
Yar üstüne yar seven
Gençliğine doymasın

Titretin ışıkları
Çalıver kaşıkları
Yürü tirenim yürü
Kavuştur âşıkları

Elinde demir orak
Mektup göndersem ırak
Cebinde tarağın
Bana yadikar bırak

Elma attım nar geldi
Dar sokaktan yar geldi
Eğil biyol öpeyim
Al yanaktan kan geldi
Gökde yıldız niniynen
Köçek oynar ziliynen
Ayağına taş batmış
Siliyor mendiliylen

Dam kapısı açıldı
İnce boncuk saçıldı
Yar kapıdan girince
Gözüm gönlüm açıldı

Dağda tavşan oynuyor
Yelesini yağlıyor
Ötmüş yârim dizime
Garip garip aylıyor

Irmak coştu kül oldu
Yârim sana ne oldu
Olan oldu a gülüm
Madenkeş sebep oldu

Tütün içtim lüleden
Benim yârim Günye'den
Biricik biricik baş olmaz
Hoş geldiniz cümleden

Damda kırat harlıyor
Kapılan parlıyor
Aşmış yengem geliyor
Beyaz mendil sallıyor

Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılmasın

At üstünde cenderme
Dut kolundan goyverme
Giz ben seni atacın
Kimselere deyverme

Sarı kâğıt yazarım
Sandık sandık basarım
Yârimi vermezlerse
Ben kendimi asarım

Kar yağıyor yağıyor
Abamı giyeceğim
İhtiyara varıp da
Goca mı diyeceğim
Cuma köyün yolları
Dönüm geliyor dönüm
Cuma köyünden kız almak
Ölüm geliyor ölüm

Yarımca’da saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yârime gül demem
Gülün ömrü az olur

Hereke’dir köyünüz
Buz gibidir suyunuz
Köyünüzü beğendim
Yok, mu bekâr kızınız

Harmanlardan geçiver
Ata yonca biçiver
İki tane yar olmaz
Birinden vazgeçiver

Dikenli’nin dağları
Üzüm yapmaz bağları
Üzüm yapsa bağları
Evlenir oğlanları

Karpuz kestim kan gibi
Uzadı urgan gibi
Yarımca kızları
Kınalı kurban gibi

Yarımca’da saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yârime gül demem
Gülün ömrü az olur

Kirazımız dalbastı
Dalları kiraz bastı
Delikanlı söz etti
Kızlar yüzünü astı

Bu kiraz budak budak
Olur, mu kiraz dudak
Yarımca’nın güzeli
Canımdır sana adak

Duvarda makas asulu
Elbiseler kesülü
Bana mani sorarsan
Kirli çuval basulu
Şu giden kimin oğlu
Paltası da ak kolu
Dönüp bana bakmıyor
Saki vezirin oğlu

Bahçenizde gül var mı?
Gül altından yol var mı?
Gel gidelim sevgilim
Annenden izin var mı?

Kayadan indirmişler
Tirene bindirmişler
Kara saçlı yârimi
Gurbete göndermişler

Ay gelir aydan beri
Çay gelir dağdan beri
Ben yârimi görmedim
Bir buçuk aydan beri

Bostanlarda aşlama
Aşlamayı taşlama
Ben askere giderken
Ağlamaya başlama

Su koydum su taşına
Masanın ortasına
Memelerin benziyor
Ferik yumurtasına

Denizin dibi derin
Üstüne halı serin
Sandık sepet istemem
Beni sevdiğime verin

Duvağın telli gelin
Gümüşten elli gelin
Buğulu gözlerinden
Sevdiğin belli gelin.

Gün kavuştu ırakta,
Gözüm karada akta,
Herkesin yarı geldi,
Benim yarım uzakta.

Toprağında tasında
Benleri var kasında,
Sen bahar içindesin
Bense ömrüm kışında.

0 yorum: