14 Ocak 2008 Pazartesi

Kimi zaman şifa bulmak, kimi zaman güzelleşmek, kimi zaman vücut direncini artırmak için tüketilen bitkisel ürünler, bilinçsiz kullanıldığında insan sağlığını tehdit ediyor. Marketlerdeki çay rafları, tatları, renkleri ve kokularıyla çeşitlilik katan alternatif bitki çaylarıyla renklenirken, ocaklarda şifa çayları kaynar, çeşitli otlar tüketilir, banyolarda güzellik vadeden maskeler yapılır oldu. Bir çok insanın çantasına, destekleyici ya da tedavi edici olduğu öne sürülen bitkisel tabletler girdi.

Bitkisel ürünlerin kullanımı konusunda bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı ve Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği başkanı Prof. Dr. Ömür Demirezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Doğal olan her şey zararsızdır'' görüşünün asla kabul edilemeyeceğini belirterek, bu tür ürünlerin doktor tavsiyesi olmadan tüketilmesinin insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi.

''SARIMSAĞIN FAZLASI SPERM HAREKETLİLİĞİNİ AZALTIYOR'' Bitkisel ürünlerin fazla tüketilmesinin zararlı olduğuna dikkati çeken Demirezer, ''Örneğin sarımsak çok faydalı diye bilinir. Gerçekten çok faydalıdır ancak fazla alındığı zaman karaciğer enzimlerini etkilediği için sperm hareketliğini azaltıyor. Bu da üremeyi olumsuz etkiliyor'' dedi. Demirezer, son yıllarda en çok tüketilen bitkilerden sinamekinin de yanlış kullanıldığına işaret ederek, ''Sinameki ürünleri kesinlikle 2 haftadan fazla kullanılmamalı. Kullanıldığı durumlarda potasyum azalabilir, potasyum azalınca kalp kaslarına etki eder.

Sonuç, kalp hastalığına kadar gidebilir'' diye konuştu. Son günlerde özellikle zayıflamak için kullanılan yosun haplarının da yan etkileri olduğuna dikkati çeken Demirezer, ''Lida isimli yosun hapının içinde 'sibütramin' maddesi olduğu tespit edildi. Bu, yağ atıcı ilaçların içindeki sentetik bir madde. İnsanlar, sadece yosunla zayıfladıklarını sanıyorlar, oysa resmen ilaç kullanıyorlar'' dedi. Demirezer, doğadan toplayarak demlenen papatyaların da kimi zaman ciddi zehirlenmelere yol açabileceği uyarısında bulunarak şöyle konuştu: ''Çoğu insan, dağdan bayırdan papatya topluyor ve bunları tüketiyor. Oysa çok çeşitli papatya türü var.

Farkı, uzmanların dışında kimse ayıramaz. Örneğin bir papatya türü, böcek öldürücü, biri migren diğeri soğuk algınlığı tedavisinde kullanılıyor. Böcek ilacı yapımında kullanılan papatya çay gibi içildiğinde zehirlenmelere yol açabiliyor.'' Fazla miktarda maydanoz tüketilmesinin hamilelerde düşüğe neden olabileceğini belirten Demirezer, şunları kaydetti: ''Günde 10 gram kabak çekirdeği prostat büyümesini yavaşlatır. Biberli pizza ile fıçı biranın birlikte alınmaması gerekir.

Meyan, kalp ilaçlarının etkisini artırır. Passiflora, kanı sulandıran ilaçlarla birlikte alınmamalı. Kanser hastaları normal sınırların dışında vitamin kullanmamalıdır. Çünkü kanser tedavisinde programlanmış hücre ölümü söz konusudur, vitaminler buna engel olur. Isırgan otu, sadece bağışıklık sistemini güçlendirir, kanser hastalarına bu nedenle tavsiye edilir. Ancak, kanseri tedavi edici etkisi yoktur. Greyfurt suyu, antihistaminikler, antidepresanlar, tansiyon ilaçları gibi ilaçların kandaki seviyesini artırır. Dolayısıyla, toksik etki yaratabilir.''

''SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLAMALI''
Ankara Eczacılar Odası Başkanı Hilmi Şener de bitkisel ürünlerin denetiminin ve kontrolünün mutlaka yapılması gerektiğini belirterek, ''Bu ürünlerin onayı Tarım Bakanlığından alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmalı'' dedi. Bitkisel ürünlerin piyasaya sunulmadan önce, bileşiminin tespit edilmesi ve yan etkilerinin belirlenmesi gerektiğine işaret eden Şener, şöyle konuştu:

''Bu tür ürünler ilaç kapsamında olmadığı Tarım Bakanlığı tarafından onaylanıyor. Tarım Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının inceledikleri şeyler birbirinden farklı. Bitkisel ürünler, piyasaya çıkmadan önce mutlaka test edilmeli, yan etkileri araştırılmalı, içeriği belirlenmeli ve insan sağlığına ne derece yararlı olduğu beklenmeli.

Bu nedenle de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmalı ve denetlenmeli.'' Şener, bu tür ürünlerin satışının da aktarlardan alınarak eczanelere verilmesi gerektiğini söyledi. Bilimsel denetim olmaksızın aktarlardan alınan ya da internetten sipariş verilen ürünlerin denetiminin sağlıklı yapılmadığına işaret eden Şener, şunları kaydetti: ''Bunun bilimsel eğitimi alan kişiler eczacılardır. Eczacı, ürünlerin içeriği hakkında vatandaşımızı doğru bilgilendirebilir, yan etkilerini belirtir ve hangi ilaçlarla birlikte kullanmaması gerektiği gibi önemli konularda uyarılarda bulunur.''
alıntı

0 yorum: