8 Ocak 2008 Salı

kedilerin bakımı

Kedilerimizin beslenmesi en çok dikkat etmemiz gereken konuların başında geliyor. Hepimiz kedilerimizi imkanlarımız dahilinde en sağlıklı ve bilinçli şekilde beslemeye gayret ediyoruz. Ama yine de şu noktalara bir göz atmakta fayda var: Kedilerin günde ne kadar besine ihtiyaç duyarlar ve bu neye göre değişir? Hamilelik ve emzirme döneminde özellikle dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? İyi bir vücut kondisyonu nasıl olmalıdır?

Yetişkin Kedilerin Beslenmesi
Normal aktiviteye sahip yetişkin bir kedi, yalnızca erişkin döneme yönelik beslenmeye gereksinim duyacaktır. Tam ve dengeli olarak, hazırlanmış iyi kalite hazır mamalar, gebe veya emzirme döneminde olmayan erişkin kedilerin beslenebilmesi için uygundur. Erişkin kedinin aktivite düzeyi, vücut sıcaklığı ve uygun vücut kondüsyonunun sürdürülmesi için duyulan ihtiyaç, mama miktarını etkilemektedir ve bu nedenle kediler bireysel özelliklerine göre beslenmelidir.

İyi bir vücut kondüsyonu hayvanın gözlemlenebilen kaburga kemiği ve göğüs kafesinin arkasındaki bel bölgesinde bulunan yağ dokusunun onları ince bir şekilde çevrelemiş olması ve bunun orantılı bir şekilde dağılması anlamına gelmektedir.
Kediler azar azar veya ara sıra beslendikleri için gün içinde birçok kez mamalarına ulaşabilmelidir. Diğer hayvanlarda da olduğu gibi, hazırda bulunan temiz, taze su sindirim, emilim, sirkulasyon, besin maddelerinin taşınması, doku onarımı, vücut sıcaklığının dengelenmesi gibi hemen hemen tüm vücut fonksiyonları için önem taşımaktadır.

Kediler günlük öğünleri için, köpeklerden daha yüksek protein düzeyine ve farklı besin dengelenmesine ihtiyaç duyarlar. Kediler, günlük öğünlerine köpeklerin beslenmesinde gerek duyulmayan taurin eklenmesine ihtiyaç duyarlar. Bu beslenme gereksinimi nedeniyle, kediler kendileri için hazırlanmış tam ve dengeli kedi mamalarıyla beslenmeli ve sonuç olarak köpek mamalarıyla beslenmemesi sağlanmalıdır. Kediler, 1 yaşından sonra erişkin beslenmesine geçebilirler. Erişkin beslenmesi, gebe veya emziren dişiler için uygun değildir.

İhtiyaç duyulan mama miktarı kediye, mamanın besin değerleri yoğunluğuna göre değişmektedir. Aynı boyut, yaş ve aktiviteye sahip iki kedi için, tüm şartlar eşit olsa dahi ihtiyaç duyacakları mama miktarı farklı olabilmektedir. Çünkü, farklı metabolizma düzeylerine sahiptirler. Kedinin iştahı ve toplam mama tüketimi günden güne değişiklik gösterecektir. Yetişkin kedilerde iştah azalması veya yemeğe karşı duyulan isteksizlik süreklilik göstermedikçe veya hastalık belirtileri gözlenmediği sürece problem teşkil etmeyecektir. Ancak bu durum uzun süreli olursa ve hastalık belirtileri görülmeye başlanırsa kedinizi bir veteriner hekime muayene ettirmelisiniz.

Hamilelik Döneminde Beslenme
Kedinin sağlıklı olması için beslenme önemli bir faktördür ve süt emzirme dönemi ve gebelik süresi boyunca arttırılmalıdır. Günlük öğün, yavruların gelişmesi için doğru dengelenmiş biçimde ayarlanmalı ve dişiyi emzirme stresine karşı hazırlamalıdır. Yetişkin mamaları veya tedavi mamaları genel olarak emzirme dönemi ve gebelik süresi boyunca kedinizin beslenmesi için yeterli olamayacaktır.

Kediniz için, büyüme ve üreme dönemine yönelik tam ve dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Tercih edilen, her bir libre (454 gr.) mama için içerik, en azından %30 protein ve 1700 kcal enerjiyi sağlayabilecek düzeyde olmalıdır. Erişkin dönem boyunca uygulanan besleme, gebeliğin son 1/3’lük peryodunda uygun bir diyete dönüştürülmelidir.

Bazen yetiştiriciler, gebe veya emziren annelerin ekstra besin ihtiyacını karşılamak amacıyla normal günlük beslenmesine, besin maddelerinin ilave edilmesi gerektiğine inanırlar. Ancak, tam ve dengeli olarak hazırlanmış iyi kalitede mama ile besleme yoluyla ekstra besin maddesi katılımına gerek kalmaksızın kedinizin beslenmesi gerçekleştirilebilir.

Gebelik süresi boyunca, dişinin ağırlık artışı, yavaş ve durağan olabilir ve aynı zamanda gıda alımında da kademeli bir artış gözlemlenebilir. Üreme dönemindeki hormon ve davranış değişiklikleri, az yeme, fazla yeme, hiç yememe peryodları şeklinde ortaya çıkabilir. Örneğin, birçok anne gebeliğin yaklaşık 3. haftası boyunca, 3-10 gün içinde son bulan iştah kaybına uğrarlar. Bununla birlikte, az yeme devamlılık arz ederse veya dişinin vücut kondüsyonu kötüleşmeye başlarsa sağlık problemleri açısından veteriner hekime muayene ettirilmelidir. Doğum yaklaştıkça, dişi iştahını kaybedebilir. Dişinin iştahını 9. hafta içinde kaybetmesi doğumun 24-48 saat içinde gerçekleşeceğinin göstergesidir. Genellikle doğumdan sonra 24 saat içinde, dişinin iştahı yavaş yavaş artacaktır.

Emzirme Döneminde Beslenme
Yavruların süt emme isteği, yaklaşık 20-30 günlük süre boyunca artarak devam edecektir. Dolayısıyla anneninde yiyecek ve su ihtiyacı bu süre boyunca artacaktır. Dişiler gün içinde, 2 veya 3 kez beslenmeli ve taze temiz su her zaman hazır bulundurulmalıdır. Kuru mamanın, emzirme döneminde su ile ıslatılması annenin gıda ve su alımını arttıracak ve yavruları azar azar kuru mama yemeğe teşvik edecektir.

Yavrular 3-4 haftalık olduklarında, katı mamaya ilgi duymaya başlarlar ve dişinin emzirmeye karşı duyduğu ilgi azalır. Bu nedenle, ıslatılmış kuru mama, yüzeysel, fazla derin olmayan bir kap içinde olmalı ve böylece yavruların gün içinde rahatlıkla mamayı yemesi sağlanabilmelidir. Genellikle, yavruların sütten kesilmesi ise yaklaşık 6-8 haftalık olduklarında gerçekleşmektedir.


Süt üretimi belirgin bir şekilde devam eden dişiler için, meme konjesyonu ve rahatsızlıkları problemleri ile karşılaşılabilir. Bu problemin çözülmesi için dişinin gıda alımını kısıtlamak suretiyle takip eden beslenme prosedürü uygulanabilir; Sütten kesilmenin ilk gününde dişi beslenmemeli fakat içmek için bol miktarda taze temiz su verilmelidir. Aynı gün, yavrular anneden ayrılmalı, su ve mama verilmelidir. Yavruları mama alımına teşvik etmek için, kuru mama ılık su ile ıslatılmalıdır. Sütten kesilmenin, 2. 3. ve 4. günlerinde anneye önceden verilen mamanın ¼, ½, ¾ ‘ü oranlarında verilmesi tavsiye edilmektedir. 5. günde anne, doğum ve emzirme dönemi öncesindeki normal beslenmesine geçebilir.

Yavruların Beslenmesi
Araştırmalar gösteriyor ki, yavrular yaklaşık 1 yıl içinde genç erişkinlik dönemine geçerler ve yavrunun doğum ağırlığı ilk 20 haftada %2000 artış gösterir. 26 haftalık olduklarında büyüme oranı sabitleşmeye başlar. Ancak yavrular, normal büyümelerini yaklaşık 12 aylık olana dek sürdürmektedirler. Yavrular, vücut ağırlıklarının her bir libresi (454 gr.) için, gelişmiş kedilere oranla 2 kat daha fazla enerjiye gereksinim duyarlar.


Yavruların 6-8 haftalık yaşa ulaştıklarında tamamen sütten kesilmiş olmalıdır ve gelişmeleri için uygun, tam ve dengeli bir mama ile beslemeye alıştırılmalıdır. Yavrular daha fazla protein değerine ve aminoasitlerden taurin’e gereksinim duyarlar. Yavrunun diyetindeki taurin eksikliği, yavrunun görüşünde zayıflıklara neden olacaktır. Bu ve diğer nedenlerden ötürü, yavruların sadece kendileri için hazırlamış olan mamalarla beslenmesi önerilmektedir. Normal sağlıklı yavrular, tam ve dengeli mama ile beslendiklerinde, vitamin ve minerallerle gıdasının desteklenmesine gerek duyulmayacaktır. Yapılan ilavaler, mamanın dengesini bozabileceği gibi fazla miktarda olduklarında zarar verici de olabilir.

Yavrular, hızlı büyüme safhasında tabloda belirtildiği gibi az ve sık beslenmelidir ve taze temiz su her zaman hazır bulunmalıdır.

Yaş Günlük Öğün
6- 12 haftalık 4
12 hafta- 6 aylık 3
6 aylık ve sonrası 2

Kuru mama, yumuşatılması ve kolaylıkla yenmesi amacıyla ılık su ile ıslatılabilir. Islatılmış mama veya konserve mamanın oda sıcaklığında uzun süre bırakılması yenilebilirliğini azaltabilir ve bozulmasına neden olabilir. Bu nedenle 1 saat içinde tüketilmeyen mamalar uzaklaştırılmalı ve atılmalıdır. Diğer hayvanlarda olduğu gibi, beslenme değişiklikleri, 7-10 günlük periyod içersinde sindirim bozukluklarının oluşmasını engellemek amacıyla kademeli olarak yapılmalıdır.


Yavruların gün içinde azar azar ve ara sıra yeme eğilimleri vardır. Normalde yavrular mamaya koklayarak yaklaşırlar ve yemeğe başlarlar. Mamadan küçük bir porsiyon tükettikten sonra bırakacak ve aralıklı olarak yemeğe geri dönecektir. Bu davranış, yemeğe isteksizlik veya yemeği red etme ile karıştırılmamalıdır. Aşırı gürültü, yeni ortam, yemek ve su kaplarının temizliği yavrunun yemeği geri çevirmesinde göz önünde tutulmalıdır. Eğer beslenme uzun süre red ediliyorsa ve/ veya yavru halsizlik gibi hastalık belirtileri gösteriyorsa bir veteriner hekime muayene ettirilmelidir.

Yavrular konserve mama, yarı katı veya ıslatılmış kuru mama ile besleniyorlarsa, 6 aylıktan itibaren 1 yaşına kadar günde 2 kez beslenmelidir. Kuru mama ile mama kabını yeterli miktarda doldurarak besleme uygundur. Aşırı beslemeden kaçınılmalıdır. Yavrular bireysel özelliklerine göre beslenmeli ve beslenme miktarları vücut kondüsyonları ve aktivitelerine göre ayarlanmalıdır. Bu en uygun şekilde yavrunun rutin kontrolleri esnasında veteriner hekiminize danışarak çözümlenebilir. Paket üzerindeki beslenme bilgileri kedilerin günlük beslenmesi için rehber olarak kullanılabilir. Aktif, hareketli kediler veya açık havada bırakılan kedilerin iyi vücut kondüsyonlarının sağlanması amacıyla daha fazla mamaya ihtiyacı olacaktır. Eğer kedi normal ağırlığının üstünde ise maması azaltılmalıdır. Veteriner hekim, kedinin vücut kondüsyonunun tayin edilmesinde ve uygun ağırlık azaltma programının planlanmasında sahibine yardımcı olabilir.

Kediler insanlar gibi bireysel özelliklerine göre beslenmeyi tercih ederler. Kardeş yavrular farklı tad alma duyusu ve yeme alışkanlıklarına sahip olabilirler. Bununla birlikte, kedinin obur ünvanı alması genellikle sahibinin farklı besleme uygulamaları yapmasının sonucudur. Kediye daha fazla çeşit sunuldukça, kedi daha da fazlasını isteyecektir. Hazır kedi mamaları ile kedinin yiyebileceği tam ve dengeli bir besin hazırlanması mümkündür.

Kaynak : Bu makale PURINA PetCare Center'daki PURINA Labratuvarlarında yapılan araştırmalar sonucunda hazırlanmıştır.

Burada verilen sağlık bilgisi sadece eğitimsel amaçlar içindir ve bir sağlık çalışanı ile yapılan görüşmelerin yerine geçmesi amaçlanmamaktadır. Hasta bakımı ile ilgili tüm kararlar hastanın kendi özelliklerini de göz önünde bulunduran bir sağlık çalışanı ile birlikte alınmalıdır.




alıntı

0 yorum: