25 Ocak 2008 Cuma
Hayvan alerjisi nedir?
En yaygın evcil hayvanlar da dahil olmak üzere tüylü hayvanların birçoğu alerjik tepkilere sebep olabilir. Tüylerdeki kıllara ek olarak hayvanın salgıladığı yağa ve tükürüğe, ve idrarında bulunan alerjenlere (proteinlere) tepki gösterilir. Bunlar, diğer tozlara karışan havadaki küçük parçacıklardır. Bu, hava teneffüs edildiğinde alerjik tepkilere neden olabilir. At, köpek ve kediden saçılan tozlar alerjiye sebep olabilicek 10-20 çeşit madde içerir.
Hayvan alerjisi kimlerde görülür?
Ciddi kalıtsal faktörler, kişinin hayvan alerjisine ne derecede yatkın olduğunu belirler. Ailede bulunan alerjiye yatkınlık, kişinin edineceği evcil hayvana karşı alerjik tepki gösterme şansını arttıracaktır. Eğer anne veya babanızın kedi alerjisi varsa, çocuğun tüylü hayvanlara karşı alerjik tepki geliştirmesinin rizikosu yüksek olacaktır. Eğer anne ve babanın her ikiside alerjik ise, ve aynı şeye tepki gösteriyor ise çocuğun alerji geliştirme rizikosu yaklaşık % 80 olacaktır.
Hayvan alerjisine yakalanma rizikosu, küçük çocuklarda en yüksektir. Hayvan alerjisi, astımlı kişilerde oldukça yaygındır ve genellikle kene (uyuz böceği) alerjisi ile beraber görülür. Eğer çocuk 12-14 yaşlarında alerji belirtisi göstermemiş ise, alerjiye yatkınlığı muhtemelen azdır. Yetişkinler de hayvan alerjisine yakalanabilir.
Kişinin, hangi hayvana alerjisi olacağını tahmin etmek çok zor olabilir. Alerjiye yakalanmak için kişinin önce belli bir tür alerjen ile temasa geçmiş olması lazımdır, ve alerji tepkilerinin ortaya çıkması uzun zaman alabilir. Şu ana kadar, kişinin genelde evde bulunan alerjenler ile sık ve yakın temas içinde olmasından dolayı alerjiye yakalandığı sanılmaktaydı; hayvan alerjenlerinin miktarındaki artış, alerjiye yakalanma rizikosunda artışa sebeptir. Yeni araştırmalar, hayatın erken devresinde alerjenlerle temasa geçmenin, kişinin alerjiye daha sonra yakalanmasını belli bir miktarda önlediğini göstermektedir. Bunun hakkında henüz yeterli bilgi yoktur.
Hassaslık ve alerji hastalıklarının karşılaştırılmaşı
Hassaslık ile aşıkar alerji hastalığı arasında fark vardır. Hassaslık, kişinin bir alerjene karşı hassas hale gelmiş olması anlamına gelir. Bu, alerji testinde alerjene karşı positif tepki olarak kendini gösterecektir. Aynı zamanda, bu hassaslık o kadar az olabilir ki, kişi alerjenler ile temas içinde olsa bile kişide belirtiler görülmez. Diğer bir tabirle, kişinin bariz bir alerji hastalığı yoktur. Örnek olarak, nüfusun %10 ile %15 inde kediye karşı hassaslık olduğunu tahmin ediliyor. Ancak, kedi ile temas durumunda alerjik tepkiler gösterenlerin sayısı aynı miktarda değildir.
Hangi hayvanlar alerjiye sebep olur?
Küçük domuzlar, tüysüz fareler, chincilla ve kısa tüylü fino köpeği dahil, evcil hayvanların çoğu, daha önce belirtildiği gibi, alerjiye sebep olabilecektir. Kene, sivrisinek tırtılları ve hamamböceği gibi küçük hayvanlar da alerjiye sebep olabilir.
At ve kedi, en kızgın alerjenlere sahip hayvanlardır. At büyüktür ve diğer küçük hayvanlara göre, daha fazla miktarda alerjen saçmaktadır. Kediler daha geniş alandarda dolaşırlar ve dolaştıkları her yere alerjenler saçarlar. Insanlara en yakın yaşayanlar köpeklerdir, bu nedenle hayvan alerjisinin en yaygın türüne sebep olurlar. Çeşitli köpek ırklarının vermiş olduğu alerjenlerin miktarı ve türü arasında fark vardır. Ancak, büyük, küçük, tüysüz veya çok tüylü olmasına bakmaksızın bütün ırkları alerjen üretir.
Alerjiye sebep olmayan evcil hayvanlar sadece akvaryum balıkları ve sürüngen hayvanlardır, mesela kaplumbağa. Alerjiye sebep olmadığı bildirilen diğer tür evcil hayvanlar arasında örneğin tropik kırkayak bulunmaktadır. Bu tür hayvanları, evcil hayvan olarak tavsiye etmek oldukça zordur, çünkü bu hayvanlar, deri ve gözde hoş olmayan rahatsızlıklara sebep olabilir, ayrıca arzu edilmeyen parazitleri de beraberinde getirebilirler.
Hastalığın teşhisi
Bir hayvana karşı alerjiniz olup olmadığı, kan tahlilleri ve deride iğne testi ile tespit edilir. Eğer hayvan türüne daha önceden alerjiniz varsa, böyle bir test positif sonuç vericektir. Bir çocuğun, belli bir hayvan türüne alerjisi olup olmayacağını daha önceden tahmin edebilicek testleri yapmak mümkün değildir. İğne testinden elde edilmiş negatif sonuç, gelecekteki tepkiler hakkında herhangi bir tahminde kullanılamaz.
Belirtiler ve tedavi
Burunda akıntı ve tıkanma, gözde kaşıntı ve sulanma, ve astım en yaygın olan belirtilerdir. Bazıları egzamaya ve kurdeşene yakalanabilir. Kedi alerjisine maruz kalmanın, bazı durumlarda, akut astım için büyük bir riziko oluşturduğu görülmüştür.
Alerjiye sebep olan hayvanın, alerjili kişinin çevresinden uzaklaştırmak, en önemli ve en etkin tedavi şeklidir. Kortizon içeren burun spreyleri ve/veya tabletler, içeri çekilen sprey, burun spreyi veya göz damlası halinde kullanılan antihistamin ilaçları hayvan alerjisinin önlenmesi için iyi bir çözüm değildir. Ancak, hayvan alerjisine maruz kalmaktan kaçınılamaması durumunda gerekli olabilir.
Köpek ve kedi alerjenlerinin deri altına aşılandığı, alerji aşısı olarak bilinen bağışıklık terapisi, uzun vadede iyi sonuçlar verebilir.
Önleme /Korunma
Tüylü hayvanlara karşı tespiti yapılmış alerji durumunda, önleyici en iyi tavsiyemiz evcil hayvanlardan uzak durmanızdır. Eğer kişi riziko grubunda ise, yani, ailede alerji görülmüş ise, kişi, köpek veya kedi temin etme konusunda kendisini kısıtlamalıdır. Elbise ve saç yoluyla eve girmiş hayvan alerjenlerinden mümkün olan en çok miktarda kurtulmak için evdeki temizliğe de gerekli önem verilmelidir.
Mesela, kişinin, alerjenleri zor ve kızgın bir kedisi var ve bu kediyi evinden uzaklaştırıyor. Kişi bunun belli bir etkisini hemen hissedecektir, çünkü kedi, sürekli olarak ve nispeten oldukça çok miktarda alerjen salmaktadır. Ancak, evin normal şekilde temizlenmesiyle bile, mevcut alerjen seviyesinin, hastalığın ortaya çıkmasına sebep olmayacak bir seviyeye inmesi için 12-16 hafta kadar süre geçebilir. Mesela halıların kaldırılması, mobilyaların değiştirilmesi, yer ve duvarın yıkanması gibi daha geniş çaplı temizlik, alerjenlerin daha çabuk kaybolmasını sağlıyabilir.
Evcil hayvan alerjenlerinden tamamıyla kaçınmak çok zordur, çünkü hayvan kılları kişinin üzerindeki elbiselere yapışır, ve aynı zamanda okullarda, kreşlerde ve toplu taşım araçlarında bulunur.
Eğer bir çocuğun hayvan alerjisi var ise, kreş personeli ve öğretmenler, diğer çocukların anne ve babalarından, çocuklarına hayvan ile temasta bulunmamış elbiseleri giydirmelerini istemelidir. Dış giysilerin koridorlara asılması ve sınıf içerisine alınmaması da önemlidir. Kreş ve okullara kedi ve köpeğin getirilmesine karşı genel yasak konulması gereklidir.
Kedinin yıkanması?
Hayvan alerjisine karşı, hayvana ve özellikle kediye sürülebilir çeşitli temizlik ürünleri piyasada mevcuttur. Hayvan tüyünün bir sıvı ile ıslanmasıyla, alerjenler kapsüllenmiş olur ve hayvandaki alerjen miktarı azalır. Kedinin tüyündeki alerjen miktarı, kedinin yikanması ve banyo edilmesiyle azalır ancak bu, hayvan alerjisine karşı bir tedavi şekli olarak tavsiye edilmez. Temizlik ürününün, en iyi durumda, geçici yardımı olacaktır, ve hayvanlara karşı orta derecede alerjisi olan kişiler için söz konusu olabilir. Kedi yıkansa bile, evdeki tozlarda kedi alerjenleri bulunacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken başka bir konu ise, hayvanın çok sık yıkanması hayvana eziyet verebilir.
Hayvanlar, astıma ve alerjiye karşı direnci arttırır mı?
Hayatın erken aşamasında ve 18 aylık yaşına girmeden önce, evcil hayvanların yakınında olmanın astım ve alerjinin gelişmesine karşı yardımı olduğu, yakın zamanlarda yapılmış araştırmaların sonuçlarında belirtilmiştir. Sonuçların açıklaması olarak, kısmen kişinin hayvan alerjisine karşı tolerans geliştirebileceğini ve kısmen de hayvanların beraberinde getirmiş olduğu bakterilerin bağışıklık sistemini daha da güçlendirebileceğini söyleyebiliriz. Ancak şu ana kadar, sonuçlar kesin olmamıştır. Astım ve alerjiye karşı korunması için, kişilere evcil hayvanlar temin etmeleri yönünde tavsiyelerde bulunabilmeden önce, bu alanda daha çok araştırmaya gerek vardır.
Eğer kişi, bir kere köpek ve kediye karşı alerjiye yakalanmış ise, bu durumda, korunmak ve önlem almak için izlenmesi gereken en önemli tavsiye, kişinin hayvan türü ile tüm teması kesmesidir. Çocuğun doğumundan önce evcil hayvan temin edilmesi, ve aile üyelerinde alerjinin mevcut olmasından dolayı çocuğun da alerjiye yakalanmasından korkulması durumunda, hayvanın evde barındırılması kararı kişilere kalmış bir karardır. İnsanın, zamanla yakın bağ kurduğu hayvanlardan ayrılmasının kolay olmadığını unutmayın. Bu nedenle, anne ve babalar, çocuğun hayvan alerjisine yakalanma rizikosuna girip girmediği konusunda da değerlendirme yapmalıdır.
alıntı
En yaygın evcil hayvanlar da dahil olmak üzere tüylü hayvanların birçoğu alerjik tepkilere sebep olabilir. Tüylerdeki kıllara ek olarak hayvanın salgıladığı yağa ve tükürüğe, ve idrarında bulunan alerjenlere (proteinlere) tepki gösterilir. Bunlar, diğer tozlara karışan havadaki küçük parçacıklardır. Bu, hava teneffüs edildiğinde alerjik tepkilere neden olabilir. At, köpek ve kediden saçılan tozlar alerjiye sebep olabilicek 10-20 çeşit madde içerir.
Hayvan alerjisi kimlerde görülür?
Ciddi kalıtsal faktörler, kişinin hayvan alerjisine ne derecede yatkın olduğunu belirler. Ailede bulunan alerjiye yatkınlık, kişinin edineceği evcil hayvana karşı alerjik tepki gösterme şansını arttıracaktır. Eğer anne veya babanızın kedi alerjisi varsa, çocuğun tüylü hayvanlara karşı alerjik tepki geliştirmesinin rizikosu yüksek olacaktır. Eğer anne ve babanın her ikiside alerjik ise, ve aynı şeye tepki gösteriyor ise çocuğun alerji geliştirme rizikosu yaklaşık % 80 olacaktır.
Hayvan alerjisine yakalanma rizikosu, küçük çocuklarda en yüksektir. Hayvan alerjisi, astımlı kişilerde oldukça yaygındır ve genellikle kene (uyuz böceği) alerjisi ile beraber görülür. Eğer çocuk 12-14 yaşlarında alerji belirtisi göstermemiş ise, alerjiye yatkınlığı muhtemelen azdır. Yetişkinler de hayvan alerjisine yakalanabilir.
Kişinin, hangi hayvana alerjisi olacağını tahmin etmek çok zor olabilir. Alerjiye yakalanmak için kişinin önce belli bir tür alerjen ile temasa geçmiş olması lazımdır, ve alerji tepkilerinin ortaya çıkması uzun zaman alabilir. Şu ana kadar, kişinin genelde evde bulunan alerjenler ile sık ve yakın temas içinde olmasından dolayı alerjiye yakalandığı sanılmaktaydı; hayvan alerjenlerinin miktarındaki artış, alerjiye yakalanma rizikosunda artışa sebeptir. Yeni araştırmalar, hayatın erken devresinde alerjenlerle temasa geçmenin, kişinin alerjiye daha sonra yakalanmasını belli bir miktarda önlediğini göstermektedir. Bunun hakkında henüz yeterli bilgi yoktur.
Hassaslık ve alerji hastalıklarının karşılaştırılmaşı
Hassaslık ile aşıkar alerji hastalığı arasında fark vardır. Hassaslık, kişinin bir alerjene karşı hassas hale gelmiş olması anlamına gelir. Bu, alerji testinde alerjene karşı positif tepki olarak kendini gösterecektir. Aynı zamanda, bu hassaslık o kadar az olabilir ki, kişi alerjenler ile temas içinde olsa bile kişide belirtiler görülmez. Diğer bir tabirle, kişinin bariz bir alerji hastalığı yoktur. Örnek olarak, nüfusun %10 ile %15 inde kediye karşı hassaslık olduğunu tahmin ediliyor. Ancak, kedi ile temas durumunda alerjik tepkiler gösterenlerin sayısı aynı miktarda değildir.
Hangi hayvanlar alerjiye sebep olur?
Küçük domuzlar, tüysüz fareler, chincilla ve kısa tüylü fino köpeği dahil, evcil hayvanların çoğu, daha önce belirtildiği gibi, alerjiye sebep olabilecektir. Kene, sivrisinek tırtılları ve hamamböceği gibi küçük hayvanlar da alerjiye sebep olabilir.
At ve kedi, en kızgın alerjenlere sahip hayvanlardır. At büyüktür ve diğer küçük hayvanlara göre, daha fazla miktarda alerjen saçmaktadır. Kediler daha geniş alandarda dolaşırlar ve dolaştıkları her yere alerjenler saçarlar. Insanlara en yakın yaşayanlar köpeklerdir, bu nedenle hayvan alerjisinin en yaygın türüne sebep olurlar. Çeşitli köpek ırklarının vermiş olduğu alerjenlerin miktarı ve türü arasında fark vardır. Ancak, büyük, küçük, tüysüz veya çok tüylü olmasına bakmaksızın bütün ırkları alerjen üretir.
Alerjiye sebep olmayan evcil hayvanlar sadece akvaryum balıkları ve sürüngen hayvanlardır, mesela kaplumbağa. Alerjiye sebep olmadığı bildirilen diğer tür evcil hayvanlar arasında örneğin tropik kırkayak bulunmaktadır. Bu tür hayvanları, evcil hayvan olarak tavsiye etmek oldukça zordur, çünkü bu hayvanlar, deri ve gözde hoş olmayan rahatsızlıklara sebep olabilir, ayrıca arzu edilmeyen parazitleri de beraberinde getirebilirler.
Hastalığın teşhisi
Bir hayvana karşı alerjiniz olup olmadığı, kan tahlilleri ve deride iğne testi ile tespit edilir. Eğer hayvan türüne daha önceden alerjiniz varsa, böyle bir test positif sonuç vericektir. Bir çocuğun, belli bir hayvan türüne alerjisi olup olmayacağını daha önceden tahmin edebilicek testleri yapmak mümkün değildir. İğne testinden elde edilmiş negatif sonuç, gelecekteki tepkiler hakkında herhangi bir tahminde kullanılamaz.
Belirtiler ve tedavi
Burunda akıntı ve tıkanma, gözde kaşıntı ve sulanma, ve astım en yaygın olan belirtilerdir. Bazıları egzamaya ve kurdeşene yakalanabilir. Kedi alerjisine maruz kalmanın, bazı durumlarda, akut astım için büyük bir riziko oluşturduğu görülmüştür.
Alerjiye sebep olan hayvanın, alerjili kişinin çevresinden uzaklaştırmak, en önemli ve en etkin tedavi şeklidir. Kortizon içeren burun spreyleri ve/veya tabletler, içeri çekilen sprey, burun spreyi veya göz damlası halinde kullanılan antihistamin ilaçları hayvan alerjisinin önlenmesi için iyi bir çözüm değildir. Ancak, hayvan alerjisine maruz kalmaktan kaçınılamaması durumunda gerekli olabilir.
Köpek ve kedi alerjenlerinin deri altına aşılandığı, alerji aşısı olarak bilinen bağışıklık terapisi, uzun vadede iyi sonuçlar verebilir.
Önleme /Korunma
Tüylü hayvanlara karşı tespiti yapılmış alerji durumunda, önleyici en iyi tavsiyemiz evcil hayvanlardan uzak durmanızdır. Eğer kişi riziko grubunda ise, yani, ailede alerji görülmüş ise, kişi, köpek veya kedi temin etme konusunda kendisini kısıtlamalıdır. Elbise ve saç yoluyla eve girmiş hayvan alerjenlerinden mümkün olan en çok miktarda kurtulmak için evdeki temizliğe de gerekli önem verilmelidir.
Mesela, kişinin, alerjenleri zor ve kızgın bir kedisi var ve bu kediyi evinden uzaklaştırıyor. Kişi bunun belli bir etkisini hemen hissedecektir, çünkü kedi, sürekli olarak ve nispeten oldukça çok miktarda alerjen salmaktadır. Ancak, evin normal şekilde temizlenmesiyle bile, mevcut alerjen seviyesinin, hastalığın ortaya çıkmasına sebep olmayacak bir seviyeye inmesi için 12-16 hafta kadar süre geçebilir. Mesela halıların kaldırılması, mobilyaların değiştirilmesi, yer ve duvarın yıkanması gibi daha geniş çaplı temizlik, alerjenlerin daha çabuk kaybolmasını sağlıyabilir.
Evcil hayvan alerjenlerinden tamamıyla kaçınmak çok zordur, çünkü hayvan kılları kişinin üzerindeki elbiselere yapışır, ve aynı zamanda okullarda, kreşlerde ve toplu taşım araçlarında bulunur.
Eğer bir çocuğun hayvan alerjisi var ise, kreş personeli ve öğretmenler, diğer çocukların anne ve babalarından, çocuklarına hayvan ile temasta bulunmamış elbiseleri giydirmelerini istemelidir. Dış giysilerin koridorlara asılması ve sınıf içerisine alınmaması da önemlidir. Kreş ve okullara kedi ve köpeğin getirilmesine karşı genel yasak konulması gereklidir.
Kedinin yıkanması?
Hayvan alerjisine karşı, hayvana ve özellikle kediye sürülebilir çeşitli temizlik ürünleri piyasada mevcuttur. Hayvan tüyünün bir sıvı ile ıslanmasıyla, alerjenler kapsüllenmiş olur ve hayvandaki alerjen miktarı azalır. Kedinin tüyündeki alerjen miktarı, kedinin yikanması ve banyo edilmesiyle azalır ancak bu, hayvan alerjisine karşı bir tedavi şekli olarak tavsiye edilmez. Temizlik ürününün, en iyi durumda, geçici yardımı olacaktır, ve hayvanlara karşı orta derecede alerjisi olan kişiler için söz konusu olabilir. Kedi yıkansa bile, evdeki tozlarda kedi alerjenleri bulunacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken başka bir konu ise, hayvanın çok sık yıkanması hayvana eziyet verebilir.
Hayvanlar, astıma ve alerjiye karşı direnci arttırır mı?
Hayatın erken aşamasında ve 18 aylık yaşına girmeden önce, evcil hayvanların yakınında olmanın astım ve alerjinin gelişmesine karşı yardımı olduğu, yakın zamanlarda yapılmış araştırmaların sonuçlarında belirtilmiştir. Sonuçların açıklaması olarak, kısmen kişinin hayvan alerjisine karşı tolerans geliştirebileceğini ve kısmen de hayvanların beraberinde getirmiş olduğu bakterilerin bağışıklık sistemini daha da güçlendirebileceğini söyleyebiliriz. Ancak şu ana kadar, sonuçlar kesin olmamıştır. Astım ve alerjiye karşı korunması için, kişilere evcil hayvanlar temin etmeleri yönünde tavsiyelerde bulunabilmeden önce, bu alanda daha çok araştırmaya gerek vardır.
Eğer kişi, bir kere köpek ve kediye karşı alerjiye yakalanmış ise, bu durumda, korunmak ve önlem almak için izlenmesi gereken en önemli tavsiye, kişinin hayvan türü ile tüm teması kesmesidir. Çocuğun doğumundan önce evcil hayvan temin edilmesi, ve aile üyelerinde alerjinin mevcut olmasından dolayı çocuğun da alerjiye yakalanmasından korkulması durumunda, hayvanın evde barındırılması kararı kişilere kalmış bir karardır. İnsanın, zamanla yakın bağ kurduğu hayvanlardan ayrılmasının kolay olmadığını unutmayın. Bu nedenle, anne ve babalar, çocuğun hayvan alerjisine yakalanma rizikosuna girip girmediği konusunda da değerlendirme yapmalıdır.
alıntı
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder